Bir varmış bir yokmuş bir ağaçta küçük bir tırtıl yaşarmış adı da Pırtıkmış.

-Merhaba,

benim adım Pırtık, 

Bugün yine bir esintiyle uyandım.

Rüzgarlar arttı.

Üzerinde uyuduğum yaprak sallanıyordu , hemen dala çıktım . Ağacın dalında sadece bir kaç yaprak kalmıştı. Çoğunu sonbahar rüzgarı dalından ayırmıştı.

Ayrılık vakti gelmiş diye düşünmeye başladım . Çok güzel anılarım oldu bu ağaçta; Komşularımla toplandığımız gecelerde yıldızları seyrettik saatlerce.

Kuş seslerinden beraber saklandık.
Yağmur damlasından beraber su içtik.

Karıncalara yaprak taşırken yardım ettik.

Beraber güldük beraber ağladık kelebeğe dönüşen arkadaşlarımızın ardından. Ama artık uçabiliyorlar sürünmüyorlar diye avuttuk birbirimizi .

Çiçeklerin içinde mis kokularda uyuduk. Güneş ışıklarından yaprakların ardına saklandık. Ağaç bizi besledi büyüttü kozalarımızı sakladı kelebeğe dönüşmemize yardım etti.

Şimdi sonbaharın rüzgarları kış rüzgarlarına dönüşmeden yola çıkma vakti geldi. Baharın ezgisiyle bir yaprağa binip rüzgarın esintisini bekleme vakti yaklaştı.

“Ağaçtan düşen yaprağın akibetini rüzgar belirlermiş.”

Ben o düşen yapraklardan birinin üzerinde olacağım bir gün.

Bu mektubu bu ağaca bıraktım teşekkür için, bir sonraki sene ilkbaharda gelecekler için. Ben bu son çiçeğide sana verip yolculuğuma başlayacak olduğum yaprağıma biniyorum. Ve rüzgarın beni uçuracağı yeni maceralara uçmayı heyecanla bekliyorum.

Çok yakında senden kopmuş olacağım sevgili Ağaç. Bana yuva olduğun için sana daima minnettar kalacağım. Belki bir kelebek olabilirsem uçup dönüp seni bulacağım, o zamana dek hoşça kal, ve de sağ kal.

Sevil Koçarslan Özdemir

YORUM YAP

Lütfen yorumunuzu girin.
Lütfen adınızı giriniz