Üniversitedeyiz. Arkadaşlarımın öğrenci evindeki kütüphaneyi karıştırırken seni keşfettim. Önce kitabının ismine vuruldum, sonra kapağına. İsim de kapak da çok sadeydi. O zamanlar mimarlık eğitimi alıyorum; tasarlamanın, az ile çok anlatmanın derdine düşmüşüm. Yakaladı beni. Kitabı açtım, kelime, kelime… Her söylendiğinde, her vurguda farklı anlamlar bulabildiğin, tekrar tekrar okuyup anlamlandırdığın…
Arkadaşımdan ödünç aldığım ve senelerdir bende kalan kitabını şimdi yine açtım…
(Her) yerini,
Yeni bir yol kılmayı öğren
-daha da iyisi,
Yolunu (hep) bir yer kılmayı…
“Yürüme”, s.138/16
Ne zaman bu ismi duysam, aklım üniversite yıllarına, gönlüm kelimelere uçar…
Oruç Aruoba…
Bugün de sen uçtun, kelimelerin bize kaldı…
31.05.2020
İnci Damla Çiyan
(İstanbul, evde karantinada son Pazar)