P: Merhaba, nasılsın? Geldiğin için teşekkür ederim.

T: Biraz yorgunum, beni buraya neden çağırdın?

P: Seninle konuşmak istediğim bir konu var; her zamankinden daha verimli ve yaratıcı hissettiğim bir dönemdeyim. Ve artık sana ihtiyacım kalmadığını düşünüyorum. Zamanımı daha faydalı şeyler yaparak geçirmeye karar verdim.

T: Bunu yapabileceğine emin misin? Benimle olduğun anlar kendine ayırdığın yegâne zamanlar, bunlardan nasıl vazgeçersin? Kendini çocuğuna adayan annelerden mi olacaksın?

P: Hayır tabii ki, kendime ayırdığım zamanlardan vazgeçmiyorum, senden vazgeçiyorum. Yazmak, kitap okumak, araştırma yapmak… Aklımda bin türlü fikir dolanıyor. Bu kadar çok fikir üretirken seninle vakit geçirmek bana keyif vermiyor, aksine rahatsız oluyorum. Sensiz bir hayatı denemek istiyorum.

T: Yine bana geri döneceksin, bana ihtiyacın olduğunu için benimlesin. Bunu biliyorsun değil mi?

P: Sana ihtiyacım olursa yine sana uğrarım ama asla kalmam. Eskisi gibi değilim, değiştim. Daha verimli işler yapmak istiyorum, anlıyor musun?

T: Hiç mi ara vermeyeceksin?

P: Yine ayaklarımı uzatıp otururum ama keyfi bir şeyler okursam… Ya da izlemek istediğim bir şeyler izlersem… Yine faydalı bir şeyler yapmış olurum. Her dakika çalışacağım, her saniye çocuğuma ayıracağım demiyorum. İmkânsız olan o ve sen de bunu biliyorsun. Beni vazgeçirmeye çalışıyorsun.

T: Çok kararlısın daha fazla üstelemek, seni üzmek istemiyorum. Ama ben senin dostunum bunu bil, ihtiyacın olduğunda buradayım.

P: Bunu söylediğin için çok incesin, her şey için teşekkür ederim. Benim dostumsan, hayatımdan çık tembelliğim.

 

Pınar Palamutlu

YORUM YAP

Lütfen yorumunuzu girin.
Lütfen adınızı giriniz