Hayat bir anlık.
Aşk gibi.
Anladım.
Bir anda.
Bir anda beliren tam bir gökkuşağı bana bunu hatırlattı.
Birkaç dakika sonra kayboldu. Ve ben anladım.
Hayat bir anlık.
O an nasıl çığlık attım, nasıl sevindim.
İlk görüşte aşk gibiydi, heyecan, mutluluk, şaşkınlık.
“Anne bak, hem de tam bir gökkuşağı, koş” derken sesim henüz uyanmamış sitede dağlara doğru yankılandı. Ama umrumda değildi, duyan herkes görsün istedim. Güzellikleri kendime saklamayı sevmem, paylaşınca güzel her şey. Ben de annemin “herkes uyuyor” demesine aldırmadan içimden geldiği gibi sesledim. Yoğun yağmur dinmiş. Çiseleyen damlalar ile ortaya çıkan şahane renkler… Bulunduğumuz yer yazlık bölgesi, arkamızda mandalina bahçeleri ve onun da arkasında üstü puslu dağlar, önümüzde yatay mimari ile uzanan sitemiz… Pandemi sebebiyle evden çalışıyor olmanın güzellikleri. Bazen diyorum ki, ne güzel bir yerdesin çık bak, çalışmaktan kafamı kaldıramadığım günler oluyor. İşte o anlardan biriydi bu sabah, dışarı bakmaya karar vermiştim ve ta tamm gökkuşağı… Aslına bakarsanız gökkuşağı tamamen bir doğa olayı. Tanımı yaklaşık şöyle bir şey; “güneş ışınlarının yağmur damlalarında veya sis bulutlarında yansıması ve kırılmasıyla meydana gelen ve ışık tayfı renklerinin bir yay şeklinde göründüğü meteorolojik olay.” Baya bir doğa olayı ama biz faniler görünce mutlu olup dilek diliyoruz. Hele bir de benim bugün gördüğüm gibi tam önünüzde, tüm renkleri ile bir bütün olarak beliriyorsa mucize olarak algılayıp aşırı sevinç gösteriyoruz. İstanbul’da olsa asla yakalayamayacağım bir manzara. Kendimizi şehirlerde dikey blokların arasına öyle sıkıştırmış, öyle hayatlar kurmuşuz ki, burada bir kuş sesini duyunca, bir doğa olayı görünce bile şaşırır hale gelmişiz. Aslında tuhaf olan bunun gibi güzel doğa olaylarını görünce bir de kendimize yontup hemen dilekler dilememiz. Şehir bencilliği mi insani bir dürtü mü bilemiyorum. Ama dedim ya ben paylaşmayı severim, dileklerimde yine başkaları için de her zaman yer ayırıyorum adil bir şekilde.
Sonra dağlardan gelen bulutlar ile hızla o güzel renkler solmaya başlıyorlar. Ben bunları düşünürken, birkaç dakika içinde beyaz bulutlar gökkuşağını kapatıyor ve birden, nispeten koyu renkli bir hava ile yağmur tanelerinin büyüdüğü bir hal alıyor hava. Offf, manzara yine efsane ama diyorum ki işte hayat bir anlık. Ben sanş eseri sabah bu saatte kalkmayı ve balkondan o dakikada bakmayı seçtim. Aslında hayat, bir anlık bile olsa kafayı kaldırıp baktığında nasıl da değişiyor, neler görüyorsun, o güzel anlar saniyelik olsa da duygusu bir ömür seninle kalıyor. Sırf bunun için bile değer diyorum.
Dileklerimi diliyorum hala üzerimden atamadığım tüm şaşkınlığımla…
Ve diyorum ki…
Sevgililer Günü’nde aşk. Tam da böyle bir şey olmalı…
Çok şükür.
İnci Damla
Kuşadası / 14.02.2020 / 10:44